Angry Birds

Bir yapımı eleştirmek için ya eleştirdiğiniz eserin teknik olarak seviyesinde olmanız ya da ondan daha iyi bir noktada olmalısınız ki söyleyeceğiniz her kelime kuracağınız her cümle metin haline getireceğiniz her paragraf muhatabın gönlünde makes bulsun. Aksi takdirde deneme tahtasını anımsatan karalamalardan farkı ol(a)maz…

Bazen öyle yapımlarla karşılaşıyorsunuz ki filmin her bir sahnesi insanı soluklanmadan kendinden geçiriyor. Sinema sektöründe bunun onlarca örneği var…

Aslında sinema; tarih denilen geçmiş ile istikbal dediğimiz geleceği tekbir çatı altına toplayan ender yapımlardandır.

Son yıllarda sinema sektörüne yerli ve yabancı olmak üzere yüzlerce eser girdi. Onlardan bir tanesi geçtiğimiz günlerde vizyona giren Angry Birds.

Angry Birds di hepimiz biliriz. Belki de androit telefonlar ile özdeşleşmiş bir oyun, her yaştan müdavimi olan bu oyunu ayrıcalıklı kılan isen 35 günde 50 milyon kişinin indirip oynamış olması. Oysa Televizyon ilk çıktığından 50 milyon rakamına ulaşmak için  tam 75 Yıl beklemişti.

IMG-20160529-WA0001

Angry Birds filmi, animasyonun iki gedikli ismi Clay Kaytis ve Fergak Reilly ikilisinin ilk yönetmenlik deneyimydi. Filmin senaryosuna ise Simpsonlar başta olmak üzere pek çok animasyon projesinde kalem oynatmış Jon Vitti imza attı.

Angry Birds; Uçma yetileri olmayan kuşların barış içinde yaşadıkları cennet vari bir ada. Ada da Red (Jason Sudeikis) ve arkadaşlarının başlarından geçen olayları anlatan animasyon türü bir yapım.

Red öfke problemini bir türlü yenemeyen her şeye kızan önüne gelen nesneleri tartaklayan bir karakter, arkadaşları bomba (Danny McBride)  ve Chuck(Josh Gad) öfkelerinden dolayı diğer kuşlar tarafından dışlanmıştır. Red’in başından öyle enterasan olaylar geçer ki nihayetinde kendisini mahkemede yargıcın karşısında bulur… Yargıç Red’i bomba ve Chuck’unda daha önce gitmiş olduğu öfke kontrol merkezine gönderir.

Bir gün adaya gemi dolusu bir sürü domuz çıkar gelir. Adada yaşayan diğer kuşlara dostça davranıp, onların güvenlerini kazanmak ve yakınlık kurmak için türlü türlü eğlenceler düzenlerler ve kısa bir sürede de istedikleri bu güveni kazanırlar.

Red, ada halkını domuzlar konusunda defalarca uyarır ve güvenmemelerini ister. Domuzların neyin peşinde olduğunu çözmek bu dışlanmış kuşlara kalır. Domuzlar bir gece adadaki tüm yumurtaları çalar ve kaçarlar. Yumurtaları çalınan kuşlar ne yapacaklarını bilemezler. Çaresiz kalan kuşlar Red’den yardım talep ederler. Red’in bu duruma yaklaşımı İçindeki öfkeyi serbest bırakarak halkın beklemediği bir yönde olur. Ve film yumurtaların kurtarılmasını konu alan sahnelerle finalini yapmaktadır…

Filmi seyretmeye bir arkadaşımla gittim. Animasyon olunca biraz eyleniriz diye açıkçası içimden geçirmiştim. Ama salona girince salonun boş olduğunu gördük (Bizle beraber 5 kişi) ilk şoku o anda yaşadım. Film başlayınca animasyon yapımı bir filme rağbetin neden bu kadar az olduğuna şahitlik etmiştik.

Neden acaba filme +7 koymuşlardı… Bir film vizyona girerken uzman bir pedegog veya psikolog tarafından değerlendirilmiyor mu? Yaş seçeneklerini ( Genel İzleyici,+7,+13, Şiddet İçerir vs.) kim nasıl belirliyor.

Çocuğun zihninde, duygu dünyasında şiddet eylemlerinin nasıl yer ettiğini, yalanın bu kadar rahat kullanılan bir argüman olduğu hiç mi göz önüne alınmadı. Peki hayvanların bu kadar aşağılanması. Hayvanlar hırsız hayvanlar yalancı onlar kısaca sahtekâr.

Çocukların hayali kahramanları vardır. Bunlar genelde saf, masum, temiz, dürüstlükle örgülenen maalesef! Hayvanlardır. Süpermen, örümcek adam vs. lütfen onları hayali kahraman olarak algılamayalım. Onlar her ne kadar süper le boyanıp örümcekle yamansa da nihayetinde insan… Az bir eğitimle, evirilmeyle ve yoğrulmayla her insan kahraman unvanını iyi ve ya kötü, bir şekilde alabilir. İşin temelinde bir yönlendirme, eğitim var.

Ama hayvanlarda böyle bir şey yok onlar yaratılışı gereği masumluğu zaten barındırıyor. Kedi’nin aylarca mekteplere gönderilip disipline edildiğine hiç şahit oldunuz mu?

Bu filmde saflık, masumluk, temizlik, dürüstlük yetilerinin hangisiyle karşılaştık… İnsan zihninde özellikle çocukluk dönemlerinde çocuğun kişiliğini oluşturan adacıkların varlığından söz eder uzmanlar… Neşe, korku, adalet, güvenilir olma gibi… Bu filmle hangi adacığın yıkılmasının temelini attık.

İnsanları gülüp eğlendirmek için bir film yapılıyor ama bu filmin insanların ruh dünyasında bırakacağı negatif etkiyi göz önünde almıyorsa, bırakalım, hiç olmasın daha iyidir.

Angry birds keşke oyun olarak kalmış olsaydın… O masumluğun oyun olarak kalmış olurdu.
Şakacıktan, şakacıktan.

Angry Birds’ için 8 yanıt

Add yours

  1. merhaba. yazılarınızı içtenlikle okudum, bir süredir takip ediyorum. benimde bir bloğum var ve seveceğinize inandığım yazılar paylaşıyorum,lutfen sizde bir göz atın:)
    işinizde başarılar dilerim…

    Liked by 1 kişi

        1. Eleştiriler yapıcıysa her zaman iyidir… Yazının son bölümlerinde demek istediğime değinmiştim. Isterseniz sonuna baka bilirsiniz. Özür dileyerek söyleyeyim bu film kadar hayvanların aşağılandığı ikinci bir yapım görmedim. Hayvanlar sahtekâr hayvanlar yalancı… Angry Birds, keşke bir oyun olarak kalsaydı…

          Liked by 1 kişi

            1. Evet bir çizgi film… sizinde dediğiniz gibi bahsettiğiniz duyguları anlatmaya güzel bir araç. Ama unuttuğumuz nokta şurası çocukların zihinlerinde; iyilik, neşe, korku, tiksinti… gibi adacıklar var. Bu filmle hangi adacakların yakılmasına sebep verdik..

              Liked by 1 kişi

birfilinayakizi için bir cevap yazın Cevabı iptal et

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

Yukarı ↑